Thursday, December 6, 2007

Bugun, LSE'ye gunluk yuruyusumu yaparken her zaman gozlemlediklerimden farkli seylere odaklanmayi denedim. Mesela binalarin adlarina, rengine, ev mi ofis mi ne olduklarini tahmin etmeye degil de, kafami kaldirip insanlara bakmayi denedim bugun.Sabah telasinda kosturan biz insanlar.. Acaba ne zaman cikip da yeter artik diye bagiracagiz! Sanki bize ait bir hayatimiz yok gibi..Sanki her insanin bu hayatta birileri tarafindan verilmis bir gorevi var ve eksiksiz, hatasiz yapmak zorundayiz...Hatalardan uzak durmaya calismak da insani bencil ve kayitsiz yapiyor iste..
Bugun gorduklerim arasinda yasli bir teyze, kosturan..umarsiz bi genc, teyzeye yol vermeyen..benim gibi LSE yolunda kosusan ogrenciler..Tahmin etmeye calistim birkacinin kulturel kimligini, belki hintli, ya da pakistanli, bir digeri iskandinav kesin, digeri ise ingilizdi sanirsam, asil yuruyuslu ve elinde gazetesi..Metrodan inmis olsa gerek..
Yururken en sevdigim seylerden biri de yuzume degen yagmur..istiyorum ki hep yavas yavas atistirsin, ben de semsiye acmaya gerek duymayayim..Bugun basimi kaldirmisken insanlari seyretmek uzere, daha da kaldirdim ki gokyuzunu kesfetmeye.En sevdigim yagmur ve de bir gokkusagi.Iki solgun Londra mimarisinin arasindan sisli gorunen gokkusagi..
Artik yururken hep basimi kaldiracagim, sadece insanlara bakmak icin degil, gokyuzunu gormek ve onu seyretmek icin..Sadece yururken degil aslinda, gelecek planlarim, umutsuz oldugum anlar ya da mutlulugu hissetmek istedigimde de bakacagim gokyuzune...

No comments:

Post a Comment